Uzun süredir yazı yazmıyordum.Bunda en büyük etken kuşkusuz 1 yıl boyunca yoğun bir avukatlık stajından geçmemdi.Ancak bu bir yıl boyunca, Ankara’nın coğrafi konumunun avantajını kullanarak birçok deplasman karşılaşmasına gittim ancak bir türlü gittiğim maçları yazma fırsatı bulamadım.Ayrıca bir yıl boyunca kendimi geliştirmek adına Ankara Büyük Erkekler Basketbol Ligi’nde mücadele eden Ankara Barosu takımında yardımcı antrenörlük yaptım ve hayatını basketbola adamış,yıllarca milli takımları çalıştırmış ve TBF Antrenör Eğitim Kurulu Başkanlığı yapan Seyfettin Kuştimur ile çalışma fırsatı buldum.(Arada Olin Edirne’yi çalıştırmış koçları çekiştirmeyi de ihmal etmedik tabi) Tecrübe kazandığım bir yılın ardından stajım bitti ve tam anlamıyla bir avukat oldum.Kasımda askere gideceğimden dolayı o zamana kadar dinlenip tekrar Edirne basketboluyla ilgili yazılarımı yazmaya karar verdim.Buna da, Edirne Basket’in ardı ardına açıklanan yabancı transferlerini analiz ederek başlıyorum.
Önümüzdeki sene NBA’de bir takıma gitmesinin hiçte şaşırtıcı olmayacağından bahsedilen Jordan Bachynski.Yeteneği ve çalışkanlığıyla geleceğin en iyi pivotlarından olacağı düşünülen bir isim o.Boyuna ve kilosuna oranla çabuk olması onu diğerlerinden bir adım öne çıkarmış.Ancak başarılı çizgisine devam etmesinde, aynı şekilde çabuk ve hızlı olmasının önemi çok büyük.Özellikle savunmada ayaklarının çabuk olması en büyük avantajı.Ancak Avrupa basketbolunda da başarılı olması için bu yeteneğinin maksimal seviye tutması gerekiyor.Jordan’a getirilen önemli eleştirilerde mevcut.Öncelikle orta mesafede dışarı adım atmadaki yeteneğinin eksik olduğu ve zorlama atışlarla beraber hücum faullerine sebep olduğu belirtiliyor.Ayrıca Jordan’a getirilen en önemli eleştiri de faul problemine çok sık girmesi.Bu da Edirne Basket gibi kısıtlı bütçeye ve kısıtlı rotasyon ile mücadele eden takımlar için büyük bir handikap.Ayrıca Jordan’ın artık genç diyemeyeceğimiz yaşına rağmen hala istikrarsız ve tutarsız bir oyuncu olduğundan bahsedilmekte ve şutlarının zayıf olduğu belirtilmektedir.Jordan’ın artılarından bahsetmek gerekirse; pivot hareketlerinin ve sol eliyle yaptığı hook atışlarının da ortalamanın üstünde olduğu söylenebilir.Ayrıca girmeyen şutlar sonrası alınacak hücum ribauntlarında da çabukluğu sayesinde başarılı.Blok yapmadaki becerisini ise fizik avantajıyla birlikte geliştirdiği söylenebilir.Ancak yine de 25 yaşında olduğu değerlendirildiğinde yeteneklerinin kısıtlı olduğu ve daha ileriye gitmesinin zor olduğunu da söyleyen birçok eleştirmen mevcut.Ayrıca savunmaya ve blok yapmaya olan konsantrasyonu nedeni ile bazen savunma ribauntu alma sorunu yaşadığı belirtiliyor.Ne kadar ayakları çabuk olsa da pick and roll savunması da soru işareti.Lise yıllarında da ayak bileğinden çok kez sorun yaşadığı da belirtilmesi gerekenler arasında.
Giannis Athinaiou, tam bir görev adamı ve zor zamanlarda sorumluluk verilecek isimlerden ilk akla geleceklerden birisi.Orta mesafe şutu ortalama üzerinde.Ayrıca asist yapma özelliği nedeniyle ikili oyunları oynamada da başarılı Giannis, süre alabildiği dakikalarda takıma verebildiği kadar katkı vermek için çaba sarf ediyor.Ayrıca savunmada da oldukça istekli ve konsantre olduğu belirtilen ancak hücumda bazen yaptığı yanlış tercihlerle de eleştirilen bir isim o. Yunanistan liginde senelerce oynamış ve oldukça güçlü hücum silahlarına karşı oldukça iyi savunma maçları çıkardığı belirtilen oyuncu ayrıca saha görüşünün iyi olması nedeniyle güzel asistlere de imza atıyor.
Bir diğer transfer de Boston Celtics antrenörlerinden Austin Ainge’in övgüler yağdırdığı Chaz Williams.Austin’in de söylediği gibi heyecan verici,iyi bir ballhandler ve çok iyi bir kariyere sahip olacak bir oyuncu.Ancak boyunun oldukça kısa olması onun gelişimi için endişe verici etkenlerden en büyüğü.Bilindiği üzere bu kadar kısa olupta başarılı olan az oyuncu bulunuyor.Bunlardan en önemlisi ve Chaz’ın da ileride onun gibi olmak istediği isim Nate Robinson. Ayrıca basketbol otoriteleri, onun için kısa ama çok güçlü olduğu yorumlarını yapmakta ve kısa oyuncularında bazı alanlarda avantajlı olduklarını belirtmektedir.Chaz, ilerideki hedefinin sayı atmaktan çok, iyi bir savunma oyuncusu olmak istediğini belirtiyor.Ayrıca sayı atmanın onun için çok önemli olmadığını ve antrenörün ona verdiği görevleri layığıyla yerine getirmek istediğini belirtiyor.Chaz ayrıca boyunun kısa olmasının verdiği avantaj ile oldukça hızlı ve çabuk.Özellikle fast break hücumlarında durdurulamaz bir enerjisi var.Ancak Türkiye şartlarında bir değerlendirme yaparsak, kolej çıkışı ülkemize gelen bir çok point guardda olduğu gibi kontrol sorunu muhakkak olacaktır.Bu nedenle Chaz’ı dizginlemek için Alp Bayramoğlu’na oldukça iş düşecektir.Chaz’ın yıllardır dikkat çeken en büyük özelliği kuşkusuz asist özelliği.Asist katkısıyla beraber pek çok kez double double yaptığını da görmek mümkün.Chaz’da birçok genç oyuncu gibi istikrarlı bir şut performansı gösteremiyor.Özellikle üç sayılık atışlarda bazı maçlarda olağanüstü bir ritim yakalasa da 0 çektiği birçok maç bulunmakta.Türkiye liginde Chaz’ın verimli kullanmak istiyorsak onu yapmayı sevdiği şeyi yani asist yapabileceği setler çizmek ve bazı durumlarda inisiyatifi ona vermek gerekiyor.Ayrıca oynadığı basketbol itibariyle top kaybı yapmaya oldukça müsait olan oyuncu maçın kritik dakikalarında yapacağı top kayıplarıyla saç baş yoldurtabilir.Ayrıca tecrübesiz olması nedeniyle yapacağı yanlış tercihlere de aşina olmalıyız.Ancak rotasyonda olması gereken önemli bir oyuncu.
Güçlü,hırslı ve atletik. Craig Brackins.İyi bir hücum oyuncusu.Ayak hareketleri özellikle hücumda boyutlarına göre çok iyi.Çeşitli hücum silahlarına sahip.İhtiyacınıza göre sayı elde edebilirsiniz.Sıçrama yeteneği sayesinde iyi bir ribauntçu ancak çok istekli değil.Dış atışları da fena değil.Gücünü ve boyutlarını kullanarak savunma oyuncularını oldukça yıpratıyor.Ancak bazı durumlarda kendine olan güveni nedeniyle el üstü atışlar ve geri çekilerek atışlar yapıyor.Bu onun eksi yönlerinden en önemlisi.Diğer bir eksisi ise tutarlı olmayışı.Mental etkiler başta olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı maçlar arasında gösterdiği performanslar arasında farklar göze çarpıyor.Ayrıca boyutları ve ayaklarının savunmada yavaş olması nedeniyle etkili bir savunma oyuncusu değil.Ancak uzun kolları sayesinde her zaman blok tehdidine sahip. Hücumda ise alçak postta yaptığı jump shotlar en önemli silahı.Özellikle sağ omzundan dönerek yaptığı atışları imzası durumuna gelmiş.
Kariyeri boyunca nereye giderse gitsin hep şut kabiliyeti ile birlikte yüksek sayı ortalamaları yakalamış bir isim ve belki de Edirne Basket’in yapmış olduğu en önemli transfer.Matt Walsh.Kariyerinde birçok takım var.Her gittiği yerde skorer kimliğini ortaya çıkarmış hırslı bir oyuncu.Sadece takımın skor yükünü çekmiyor birçok yönden de katkı veriyor.Özellikle saha görüşünün iyi olması ve tecrübesiyle iyi bir asistçi.Diğer bir dikkat çeken özelliği ise oynadığı pozisyon bakımından çok alışkın olmadığımız şekilde ribauntlara katkı vermesi.Takımının hücumda sayı bulmakta zorlandığı dakikalarda inisiyatifi eline alarak birebirler üzerinden sayı bulma ihtimali yüksek bir oyuncu.Ayrıca dış atışlarda da ritim bulduğunda durdurulması oldukça güç bir isim.El üstü ve çok zor atışlarda da ilginç bir şekilde başarılı olduğunu görüyoruz.Eksi yönlerine geldiğimizde ise, bazı durumlarda hırsının da verdiği etkiyle zor ve saçma atışlar denediği dikkatlerden kaçmıyor.Ayrıca bir point guard gibi top ile çok oynaması sonucunda top kayıpları yaşıyor.Kendisine güvenildiğinde büyük işler yapabilecek kapasiteye sahip olsa da dizginleri eline tamamen vermekte çok akıllıca gözükmüyor.Ancak Edirne Basket açısından sezon boyunca en ihtiyaç duyulacak isimlerden en önemlisi olacağı mevcut şartlar altında kesin gözüküyor.
Olin Edirne Derya Yannier’in belirttiği gibi 5 yabancı transferi yapacaktı ve sürpriz olmaz ise başka bir yabancı transferi gözükmüyor.Mevcut yabancı transferlerini bireysel olarak ne kadar değerlendirsek de önemli olanın takım kimyasının uyuşması olduğunu hepimiz biliyoruz.Bunu da, daha hazırlık maçları ve sezon başlamadan söylemek çok güç.Ancak yapılan transferlerin ince elenip sık dokunarak yapıldığı anlaşılıyor.Yapılan transferlerin ikisi ilk defa Avrupa’da oynayacak oyuncular.Bilindiği üzere koleji bitirip Avrupa’ya gelen oyuncuların büyük çoğunluğu uyum sağlamada sorunlar yaşayıp başarısız oluyorlar.Bu nedenle yapılan transferler riskli olsa da mevcut bütçe kapsamında başarılı transferler olduğu söylenebilir.Umarım tüm yerli ve yabancı transferler birbirleriyle uyum içerisinde göze hoş gelen bir basketbol oynarlar ve bizim gibi Edirne Basket’e gönül veren herkesi sevindirirler.
14 Ağustos 2014 at 09:39
Şimdi sıra genç ve yetenekli yerli oyuncular ile iki üç takviye yapmaya geldi,herşey yolunda nazar değmesin.